Tarihçe

Ulucami Külliyesi, Yıldırım Bayezid tarafından 1400’de bitirilmiştir. Niğbolu harbinden (1396) sonra inşa edildiği de söylenir. Aşıkpaşazâde, bu harbin dönüşünden söz ederken, “Bayezid Han Bursa’ya geldi. Binây-ı hayra meşgul oldu. Cami yaptı. Mukâbelesinde medrese ve şehir ucunda bir imâret ve yanında medrese ve imâret ve bir timarhâne ve zâviye yaptı.” demektedir.

Külliyenin kuruluşunda psikolojik faktörler kadar, siyasî, sosyal, kültürel ve hatta ekonomik şartlar önemli rol oynamış gözüküyor. Gerçekten babasının (1389) şehadetinden sonra tahta geçen Yıldırım Bayezid, siyasi birliği sağlama yolunda beyliklere karşı izlediği sert tutumunun yol açtığı kırgınlıkları, herhalde Ulucami gibi bir mabedi yaptırmakla gidermeyi düşünmüş olmalıdır. Ya da Osmanlıya yönelik girişilen Haçlı Seferi’nin zaferle neticelenmesine bir şükran nişanesi olmak üzere yapılmıştı. Bunu kronikler de doğrulamakta ve Yıldırım Han’ın Niğbolu harbinden zaferle çıktığı takdirde yirmi cami yaptırmayı vaat ettiği nakledilmektedir. Ancak ekonomik imkanlar yetersiz olunca onun yerine yirmi kubbeli bu ulu mabed inşa edilmiştir.

Öte yandan ileri sürülebilir ki, söz konusu külliyenin yapımıyla sosyo-kültürel ihtiyaçların karşılanması amaçlanmıştır. Karşılığı ahirette alınabilecek bir sadaka-i cariye olarak yapıldığını ise vakfiyesi haber vermektedir. Ulucami Külliyesi, cami başta olmak üzere, medrese, hamam, dükkan ve evlerden müteşekkil bir manzûme olarak tasarlanmıştır. Şadırvan ve müezzin odaları XVII. asırda ilave edilmiş ve çevresinde Uzunçarşı, Bedesten, Hundi Hatun ve Esediye medreseleri ve ihtisap çardağı gibi yapılar yer almıştır. Son zamanlarda külliyeye ait bir muvakkithâneden de söz edilmektedir.


Bursa Ulu Cami

Aşağıdaki market linklerinden ya da ilgili marketlerde aratarak indirebilirsiniz.